ODTÜ TEKNOKENT Dijital Dönüşüm Direktörü Atilla Hasan Turgut, Türk devletleri arasında dijital dönüşümün hızlanması için ortak teknolojik platformlar ve girişimcilik ekosistemlerinin birbirine entegre edilmesi gerektiğini vurguladı.
Dijital Dönüşüm ve Girişimcilik Artık Ayrı Değil
25 Ekim 2025 tarihinde gerçekleşen Türk Devletleri Girişimcilik Zirvesi’nin Üniversite, Sanayi ve Teknoloji İş Birliği başlıklı üçüncü oturumunda yatırımcılar gözünden Türk devletlerindeki yatırım ortamı, fon mekanizmaları ve bölgesel iş birliği fırsatları konuşuldu. ODTÜ TEKNOKENT Yönetim A.Ş. Dijital Dönüşüm Direktörü Atilla Hasan Turgut, Türk Devletleri Girişimcilik Zirvesi’nde yaptığı konuşmada dijital dönüşüm ile girişimciliğin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini belirtti. Turgut, “Bize gelen her projede yapay zekâ, sanayi ya da otomasyon bağlantısı görmek artık kaçınılmaz. Girişimcilik ile dijital dönüşüm iç içe geçmiş durumda,” dedi.
Ortak Teknolojik Dil Geliştirmeliyiz
Konuşmasında Türk dünyasında teknolojik ilerlemenin ortak bir zemine taşınması gerektiğine dikkat çeken Turgut, öncelikle teknolojik bir ortak dilin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. “Her ülkenin sosyoekonomik, teknolojik ve doğal kaynaklar açısından güçlü olduğu alanlar var. Bu alanlarda ülkelerin birbirleriyle iletişim kurabileceği ortak platformlar kurmamız gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Veri Altyapısında Standardizasyon Şart
Dijital dönüşümün sürdürülebilir olabilmesi için sistemlerin aynı dili konuşması gerektiğini belirten Turgut, teknolojik veri altyapısında standardizasyonun önemine vurgu yaptı. “Tarihsel olarak farklı kültürlerden gelen bu devletlerin, veri yapılarını birbirleriyle iletişim kurabilecek ortak bir platforma taşımaları gerekiyor,” dedi.
Girişimlerin Serbest Dolaşımı Sağlanmalı
Turgut, Türk dünyasında girişimcilik altyapısının entegrasyonu konusunda da önemli çağrılarda bulundu: “Her ülkenin güçlü olduğu girişimcilik ve teknoloji alanlarını ortak bir platformda buluşturmalıyız. Fikirlerin, ürünlerin ve girişimlerin serbest dolaşımı sağlanmalı. Tıpkı mal ve hizmetlerin dolaşımı gibi girişimciler de farklı ülkelere gidip yatırımcılarla tanışabilmeli. Buna yönelik programlar var ama Batı dünyasındaki faaliyetlere baktığımız da biz hala bu paylaşımlar konusunda geride kalıyoruz. Bizim girişimcilerimizi bizim dünyamız içerisinde dolaştırmak ve birbiriyle kaynaştırmak zorundayız.”
Türk Dünyası Birbirini Tamamlamalı, Yarışmamalı!
Türkiye’nin güçlü bir girişimcilik altyapısına sahip olduğunu belirten Turgut, “Türkiye'de güçlübir girişimcilik altyapısı kuruldu. Fikirlerin, mal ve hizmetlerin uluslararası sektöre piyasaya çıkması açısından fırsatlar var. Pek çok Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’dan bizim girişimcilerimize yoğun bir talep var. Ben diğer Türk devletleri içerisinde de hızla gelişen bir girişimcilik ekosisteminin olduğunu görüyorum. Burada önemli olan ülkelerin birbiriyle yarışmak yerini birbirlerini tamamlayabilecek bir altyapı kurmaları lazım.” dedi.
Yatırımların Serbest Dolaşımı Yeni Dönemin Anahtarı
Turgut, Türk devletlerindeki yatırım potansiyeline de değinerek şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de yatırımcılık yerleşmiş bir düzen. Ancak diğer Türk devletlerinde bu alan henüz gelişme aşamasında. Bu ülkelerde ciddi bir kaynak potansiyeli var; bu fonların girişimcilik ekosistemine aktarılması ve ülkeler arası yatırım transferlerinin kolaylaştırılması gerekiyor. Bizim dünyamız içerisinde girişimcilikte ve bunlara yönelik yatırım imkanlarınde en önde gelen ülke Türkiye ancak son yıllarda Azerbaycan ve Kazakistan’ın ciddi kaynak aktarmaya başladıklarını görüyorum.”
Güvenilir Hukuki Zemin Olmadan Sürdürülebilirlik Zor
Konuşmasının sonunda hukuki altyapının önemine dikkat çeken Turgut, “Yatırımcı ve girişimcinin haklarının korunacağı bir hukuki altyapı oluşturulmadığı sürece yatırımların sürdürülebilirliği zor. Dijital dönüşüm kadar, bu dönüşümü güvence altına alacak hukuk sistemleri de önem taşıyor,” dedi.
Büşra Kulaksız
